28 Şubat 2012 Salı

Yazmak mı?

Ortaokuldan beri aynı hikaye aslında, istisnasız her sene kendime bir günlük aldım 1 Ocak tarihinden itibaren "bu sene diğerlerinden farklı olacak seni asla ihmal etmeyeceğim, hep yazacağım sevgili günlük" şeklinde girişlerle bismillah günlük tutmaya başlayıp, en uzun 10 Ocağı fln gördüm.

Blog mevzusunda da aynısı olacağından az çok emindim aslında. Ama sadece 1 tane ile kalmam düye düşünüyordum. Sanırım birazda bu konudaki acemiliğimden kaynaklanıyor. Yazma alışkanlığı sadece ders notu tutmakla, toplantı notu almakla sınırlı olduğu için, bir hevesle başladığım blog işinde de çabuk sönmem beklenen bir sonuştu sanki...

Birde insanların yazdıklarını, görüp "kızım bunların ki yazıysa senin ki mürekkep lekesi" diyedüşünüyorum ve bu işten daha da uzaklaşıyorum sanırım. Zaten bu konuda yeteneğim var diye bir iddam hiç olmadı.

Neyse konumuz şudur ki... Yazmak, yetenek, bilgi ve sabır ister. Ama blogger ortamında bunların hhiiç birine ihtiyaç yok bence.. Ağzı olan konuşuyor hesabı, Klavyesi olan herkes yazabilir mantığı işler... Ve burda sadece yazdıkça barınabilirsin...

Amacım her ne konu olursa olsun kendime birşeyleri hep hatırlatabilmek, bu yazıda ki amaç da kendime Yazmayı hatırlatmaktı...